Evet bu gün günlerden Cuma, Mayıs’ı da bitirdik sayılır, Haziran’a bir şey kalmadı, Haziran sonrası önemli, Haziran sonrası ne olacak ,Hazirandan sonra görürsün ne olacağını .Benden demesi.

Hani bizim Nasreddin Hoca heybesini kaybetmiş, buldunuz buldunuz, bulamadınız ben ne yapacağımı biliyorum demiş, ahali bir telaşla hocanın heybeyi aramış ve bulmuş, biri sormuş, Hocam bulamayaydık ne yapacaktın ?

Hoca cevap vermiş, ne yapacağım, evde eski bir kilim vardı, onu bozup heybe yapacaktım.

Şimdi hayatın alternatifleri olmalı mı evet ,yokluk bazen adama akıl verir, evdeki eski kilimi bozup heybe yapmak gibi, netice bir döngü olacak, neticede iyi veya kötü bir çark dönecek.

Hani bir yerden tutturacağız da nereden tutturacağız onu bilemedik ,bir şaşkınlık emaresi toplumda var mı var, alanda memnun değil, satanda, büyük hedefler ve büyük hayaller yerine, sağlam ve emin adımlarla temkinli gitmek en güzeli.

Daire yapıyoruz satamıyoruz, faizler yüksek, bankalar kredi vermiyor diyenlerin yanı sıra, yatırımcı ya ev alıp ne yapacaksın ,paranı faize yatır, daha iyi getirisi var önerisinde bulunan banka yöneticilerinin de olduğu dillendirilmekte. Şehirde söz sahjbi olan yöneticilerden bir ismin ,ev alacaktık Ankara’dan Banka bize bile kredi verdi şeklinde ki söylemi, o alamadıysa biz hiç alamayız sonucu ortaya koymakta .

İnsanımız çalışmayı sevmiyor mu, işçi sorunu var, işçi bulamıyoruz diyen bir işletme sahibi, adamın bir milyon lirası varsa , banka 50-60 bin lira faiz veriyor adam çalışmıyor demekte. Hazır paraya, faize al takke ver külah işlerine, kolaycılığa alışmışsa bir toplum yapacak bir şey yok. Tefecinin tüfecinin, taklacının türediği virüslü bir hal aldık gibi. Sonumuz hayr olsun.

Şimdi bir şeyden tutturmamız lazım ama neden, tuzdan mı buzdan mı, hani bir şey bulmamız lazım, yaz sezonu geldi, bir festival hazırlığı başlamıştır. Tuz Treni gelip seferlerine başladı. Tuz deyipte geçme, yaşamın olmazsa olmazı tuz.

Tuza batır kokmaz, tuza batır bozulmaz, her ne kadar tuzda koktu densede, Çankırı’mızın Tuz Mağarasına gelip bozulmayan eşeğimizle bir selfi çekinmeden olmaz! Her ne kadar Merzufo’nun eşeği meşhur olsa da ,Çankırı Tuz Mağarasındaki bozulmayan eşeğin yerini tutmaz.

Piyasanın durumu ,bizim bozulmayan eşek gibi, hiç bozulmuyor, malum bir kış günü, eşek mağarada donarak ölür velakin Tuz mağarasında  olduğu için bozulmaz, ne zaman araştırma yapmak için ,neden bozulmuyor sorusuna cevap bulmak için Ankara’ya gider, bizim eşek o ara bozulmaya yüz tutar. Bide her ne olursa olsun bozulmayan iki ayaklılar var, onların ki tuzdan değil, ar damarları çatladığından bozulmuyorlar.

Şimdi son kelam, Bizim Nasreddin Hoca çarşıya gidecek, eşeğin huyu tutmuş, yıları sağa çekse dönmez, sola çekse dönmez, deh der gitmez. Komşusu durumu görür ve sorar, hayrola hocam nereye böyle, eşeğin gönlü nereyi çekerse oraya der.

Şimdi sizsiz olan işinizi eşeğin gönlüne bırakmayın!